🎊 Bir Yuvanın Yıkılmaması Için Dua
AvrupaSaksağanı'nda yuva yapımı 30-40 gün sürer. Yuvayı yaptıktan 1 haftaya yakın süre sonra yuvada 4-6 adet yumurta vardır. En az 3, en fazla 10 yumurta olduğu kaydedilmiştir. Kuluçka süresi 21-22 gündür. Dişi kuş günde 1 kere yumurtlar böylelikle yumurtadan çıkan civciv bir öncekine göre hep 1 gün daha küçüktür.
ALAVEKÖYÜ. October 17, 2019 ·. +46. Ilyas Gümüş is feeling sad with Casım Gümüş and 73 others at Batman Beşiri Dayıllar köyü. October 17, 2019Besiri, Turkey. !! Batman Beşiri eski hamur köyü .. ve DAYILAR KÖYÜ.. yolu 3 YIL DIR Öyle asfalt bozuk tamir olması lazım insanlar kaza yapıyor Memleketini seven hemşe
Evlenmek için etkili dua. kismetduasi 27 Kasım 2012. 1 25 Bir dakikadan az. 1)ALLAHÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİNİL FATİHİL EBVAB. Bu Dua 1001 Ddefa Pazartesi ve Perşembe Geceleri Okunur.Çok etkili bir Dua.Bu Duayı Okuduktan sonra 3500 YA SEMİ’U Derseniz Daha Etkili Olduğu Söylendi. Selametle Kalın.Biliyorsunuz YA SEMİU
Luzde María'nın hayatı Orta Amerika'da küçük bir ülke olan Kosta Rika'da doğduğundan beri Tanrı tarafından yönlendirilmiştir. Şu anda Arjantin'de ikamet etmektedir. Kendisi derin hristiyan kökleri olan bir aileden gelmektedir, kardeşleriyle beraber ruhsal bir ortamda büyümüştür ve Efkaristiya hayatının merkezinde olmuştur.
Her derdin devası olan dualardan yine çok faideli bir dua daha yazıyoruz sizlere bu seferki dua yöntemi depresyonda olan kardeşlerimiz için depresyon halinde Yasin suresi okunmaya başalanır ancak okuma yapılırken. 1. mubinde 7 felak 1 nas. 2. mubinde 6 felak 2 nas. 3. mubinde 5felak 3 nas. 4. mubinde 4 felak 4nas.
1hour agoFetva Köşesi. Temel ile Fadime tartışıp, kavga etmişler. Kavganın sonunda Fadime odasına çekilmiş, Temel ise evin orta koridorunda öfkeli vaziyette sağa sola gidip geliyormuş. Çok pişman olmuşlar, birbirlerini üzdükleri, kırdıkları için, fakat nefis işte bir türlü bir araya gelerek barışma erdemini de gösteremiyorlar
Bir dua et; En acıyan derdin için.. En hüzünlü anın için.. Bir dua et; Şükrün olsun, En mutlu günün için.. Aldığın her nefes, Gören gözün, Tutan
n1rGyxe. ÂileÂile; Anlam, Mâhiyet ve ÖnemiÂile Nesep veya evlilikle bir araya gelmiş, ana-baba ve çocuklardan oluşan topluluk demektir. Büyük baba, nine, torunlar da âile tanımı içine girdiğinden onlar da âilenin bir ve erkeğin birbirlerine karşı duydukları his, arzu, duygu ve meyiller Sünnetullah gereğidir 3/Âl-i İmrân, 14. Allah Teâlâ insana, yaratılışındaki fıtrata uygun olarak bu duyguları vermiş, yalnız bu meyillerin tatmin yolunu da belli prensiplerle sınırlamıştır. Bu sınırlar, Kur'an ve Sünnete uygun evlenmelerdir. İslâm'a uygun olmayan evlenme, ilişkiler ve meyiller eşler arasında maddî ve mânevî tatmini sağladığından sükûnet ve rahatlık unsurudur. Neslin devamı ve gelişebilmesi için evlilik müessesesine ihtiyaç vardır. Kur'ân-ı Kerîm ve Sünnet'te belirlendiği şekilde olmadıkça sağlam bir âile yuvası kurulmasından söz edilemeyeceği gibi, doğan çocukların da meşrû olacağı âileyi ilk insan Hz. Âdem ile Hz. Havvâ kurmuştur. O zamandan beri âile müessesesi olgunlaşmış ve gelişmiştir. Bununla beraber, toplumların, ekonomik durumun, iklimin etkisiyle çeşitli âile tipleri meydana ana-baba, çocuklar, biraz daha geniş anlamıyla karı-kocanın akrabâsından âilesinin kurulması için ilk şart, evleneceklerin mü'min bir erkekle mü'mine bir kadın olması, birbirleriyle sıhriyetin Kur'an'da yasaklananlardan olmaması gerekir. Kur'an'da; anne, baba, kızlar, oğullar, kardeşler, teyzeler ve yeğenlerle evlenmenin haramlığı ile süt kardeşler arasındaki evliliğin yasak olduğu hükme bağlanmıştır. Yine Kur'ânî hükme göre hala ve amca ile evlenmek yasaktır. İslâm'ın getirdiği hükümler, iki kız kardeş ve hanımın yeğenini bir arada nikâhlamayı yasakladığı gibi, hanımın vefatından sonra bunların nikâhlanabileceğini de mümkün kılmıştır. Hala ve amca çocuklarının evlenmeleri ise helâl kılınmıştır. Çocukların eşleri ile kayınvâlide, üvey anne ve üvey baba ile ve evli kadınlarla evlenmek haramdır."Sizlere, analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle gerdeğe girdiğiniz kadınlarınızın yanında kalan üvey kızlarınız -ki onlarla gerdeğe girmemişseniz size bu engel yoktur-, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeş bir arada olmak sûretiyle evlenmek size haram kılındı. Geçmişte olanlar geçmiştir. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder.?; ?...Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı." 4/Nisâ, 23-24 Âilenin huzurlu olması için, âileyi oluşturan bireylerin birbirlerine karşı görevlerini yerine getirmeleri gerekir. Bu görevler şöyle özetlenebilira- Karı-kocanın birbirlerine karşı görevleri Karı-koca birbirlerinin bazı eksiklerini, kusurlarını görmezlikten gelmeli, nâmus ve iffetlerini korumalıdırlar. Böylece bütünleşerek âile saâdetini sağlamalıdırlar. Dinimiz âile reisi olarak erkeği tanır "Erkekler kadınlar üzerinde hâkimdir." 4/Nisâ, 34 âyeti bunu ifâde eder. Çünkü erkekler kadınlardan daha güçlü olarak yaratılmışlardır. Âilesinin geçimini sağlamak erkeğin görevidir. İslâm buna o kadar önem verir ki, bir erkeğin Allah rızâsını gözeterek âile fertlerine yaptığı harcamayı sadaka kabul eder Riyâzu's-Sâlihîn, I, 331.Kocanın hanımına karşı hak ve görevlerini hadisler ışığında şöyle sıralayabiliriz Bir kimse hanımına iyi davranmalı, onu kırmamalı, kaba davranışlardan sakınmalıdır. Peygamber Efendimiz şöyle buyurur "Ey ümmetim! Kadınlara hayırla muâmele etmenizi tavsiye ederim. Çünkü onlar sizin emriniz altındadır. Fazla tahakküme hakkınız yoktur. Ancak açıktan fuhuş irtikâp etmiş olsalar o zaman durum değişir." Riyâzu's-Sâlihîn, I/319Koca, hanımına hanım da kocasına ilgi göstermeli, saâdeti evlerinde aramalıdırlar. Meşrû olmayan yollara düşmemelidirler. İffet ve nâmus konusunda titiz davranmalıdırlar "Mü'min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve ırzlarını zinâdan korusunlar." 24/Nûr, 30 âyeti bunu ifâde hanımına ve çocuklarına dinî emirleri hatırlatmalı, iyi yönde eğitmelidir. "Âilene namaz kılmayı emret" 20/Tâhâ, 132. "Yedi yaşındaki çocuğa namaz kılmayı öğretiniz. On yaşına vardıklarında kılmazlarsa cezâlandırınız." Riyâzu's-Sâlihîn, I/339Koca, kendi mal varlığı ve imkânlarına göre hanımının nafakasını sağlayıp her türlü ihtiyacını gidermekle yükümlüdür Ebû Dâvud, Nikâh 41. Bu hususta cimrilik ettiği takdirde hanımı ilgili yöneticilere ve yargı makamlarına başvurup durumunu anlatabileceği gibi, kocasına danışmadan onun malından harcama yapabilir. Koca, hanımına asla ?çirkinsin? dememeli, yaptığı işte sürekli kusurlar aramamalı İbn Mâce, Nikâh 3, hanımını asla dövmemeli Buhârî, Nikâh 93, hanımını sürekli zan altında tutup onu gizlice tâkip etmeye kalkışmamalıdır Müslim, İmâre 56.Hanımının kocasına karşı görevlerine gelince; hanım, âilenin reisi olan kocasına karşı bütün meşrû ve İslâmî meselelerde itaat eder. Kadın eşinin malını âilesinin her türlü sırrını, nâmusunu, çocuklarını korumalıdır. Kadın durup dururken kocasından boşanmayı istememelidir. Çok zor durumda kalmadan kocasından ayrılmak isteyen kadına Cennet kokusu haramdır Ebû Dâvud, Talâk 18. Kadın kocasından izinsiz olarak evinden dışarı çıkmamalıdır Buhârî, Nikâh 116.Kadının kocasını memnun etmesi onun en önemli görevidir. Bu konuda Hz. Peygamber şöyle buyurur "Herhangi bir kadın, kocası kendisinden râzı olduğu halde ölürse Cennet'e girer." Riyâzu's-Sâlihîn, I/326. Yine başka bir hadislerinde Rasûlullah Efendimiz "Kadın kocasının yatağını ma'zeretsiz terkederek gecelerse, o kadına melekler sabaha kadar lânet ederler." Aynı eser, 323 buyurmuşlardır. Kadın kocasına olgun ve iyi davranmalı, zenginliği ve güzelliği ile övünmemeli, ev işlerini düzenlemeli, çocuklarına bakmalı, kocasının malını israf etmemelidir S. Buhârî, Tecrîd-i Sarîh Tercümesi, V/174.b- Anne babanın çocuklarına karşı görevleri Anne ve babanın ilk görevi, çocukların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Peygamber Efendimiz şöyle buyurur "Bir adamın hayır için harcadığı paranın en faziletlisi, âilesine sarfettiği parayla, Allah yolunda kullanacağı atı için verdiği ve bir de Allah rızâsı için mücâhid arkadaşlarına sarfettiği paradır " Riyâzu's-Sâlihîn, I/329Çocukların ihtiyaçları temin edilirken ne israfa kaçılmalı, ne de cimrilik yapılmalıdır. Her iki husus da dinimizin uygun görmediği çocuğunu güzel terbiye etmeli, anlayamayacağı bilgilerden ona bahsetmemeli, eğitimde basitten mürekkebe karmaşığa gitmelidir. Evvelâ Allah'ı tanıtmalı, imanı kavratmalı, inandırmalı, uygun yaşa vardıklarında da ibâdetleri öğretmelidirler. Ayrıca nelerin iyi, nelerin kötü olduğunu anlatmalı, yeme-içme, oturup-kalkma âdâbını öğretip bunları benimsetmelidir. Bunlar yapılırken, ana-babanın, çocuklarına iyi örnek olmaları gerekir. Çünkü çocuklar daima büyüklerini taklit çocuklarına adâletle davranmalı, onların kıskançlık duygularını kamçılamamalı, kız-erkek ayrımı yapmamalıdır. Anne-baba çocuklarına güzel isimler koymalı, sünnet ettirmeli, İslâmî bilgi ve duygularını geliştirmelidir. Anne-baba çocuklarına sevgi ve merhamet göstermelidir. Peygamber Efendimiz, bir dizine Üsâme'yi, diğer dizine de Hasan'ı oturtur, sonra "Allah'ım bunlara rahmet ve saâdet ihsan buyur, çünkü ben bunların hayır ve mutluluğunu diliyorum" buyurmuştur S. Buhârî, Tecrid-i Sarih Tercümesi, XII, 127Anne-baba evlenme çağına gelen çocuklarını, temiz ve ahlâklı kimselerle evlendirmelidirler. Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır "Geride kendisine duâ edecek hayırlı bir çocuk bırakan kimsenin amel defteri kapanmaz, kendisine sürekli olarak hayır yazılır." Ebû Dâvud, Vesâyâ 14.İslâm âile hukukunun özelliklerine gelince; Evliliğin gâyesi âileye huzur ve mutluluk, toplumda da iyi bir nesil temin etmektir, "Onun varlık ve kudret alâmetlerinden birisi de size kendinizden eşler yaratmasıdır, ki siz onlarla huzur ve sükûnete kavuşursunuz. Ve aranıza sevgi ve rahmet koymuştur." 30/Rûm, 21. "Onlar kadınlarınız sizin için elbise, siz de onlar için elbisesiniz..." 2/Bakara, 187. İslâm cinsî ihtiyacın tatminini tabii karşılamakla beraber, evliliğin gâyesinin bundan ibâret olmadığını söylemektedir. "Doğuran siyah kadın, doğurmayan güzel kadından daha iyidir", "Evlenin, çoğalın Çünkü ben kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı sizinle çokluğunuzla iftihar edeceğim" Avnu'l Ma'bûd Şerh-i Ebû Dâvud, I, 173. Kocanın karısıyla müşterek, yüce ve insanî bir hayat sürmek arzusunun belirtisi olan mehrin sembolik bir şey olması da aynı gâyeye mutluluğu çocukların asâleti ve İslâm toplumunun kurtuluşu, evleneceklerin eşlerini seçerken kullandıkları ölçü ile yakından ilgilidir. Bu konuda Rasûlullah şöyle bir ölçü koymuştur "Kadın dört özelliğinden dolayı nikâhlanır Malı, asâleti, güzelliği ve dindarlığı; eli toprak olasıca, durma dindarını bul!" Buhârî, Nikâh 16.İslâm'da evlilik, gereksiz formalite ve merâsimlerden uzak İslâmî bir akittir. Nikâhın ilân edilmesi, yakın dost ve akrabaya ziyafet verilmesi, tef vb. çalınıp şenlik yapılması güzel telâkki edilmiş, teşvik görmüş, böyle bir dâvete icâbet etmemek hoş karşılanmamıştır Buhârî, Nikâh 66 vd..Evliliğin gerçekleşmesinden itibaren karı-koca, Allah önünde birbirlerinin haklarına uymakla yükümlüdürler. Bu karşılıklı haklar âile reisliği hâriç, eşitlik esasına dayanır. Evlilik kadının şahsiyetini ortadan kaldırmaz, erkeğin hukukî ve sosyal kişiliği eşinin haklarını gölgelemez. Kadın kendi âile ismini taşıyabilir, kendine ait mallar üzerinde tam ve bağımsız bir tasarruf yetkisini birbirlerine iyi niyet ve güzel ahlâk ile davranacaklardır. "İyileriniz, âilesine karşı iyi olandır..." İbn Mâce, Nikâh 50. Ufak tefek huysuzluk, geçimsizlik ve kusurlara sabredecek, yuvanın yıkılmaması için tahammül göstereceklerdir "...Kadınlara normal ve iyi davranın; onlarda hoşunuza gitmeyen bir şey olursa, belki bir şey hoşunuza gitmediği halde Allah onu birçok hayırla doldurmuştur." 4/Nisâ, 19. Anlaşmazlık büyürse hakeme başvurulacak, hakemler de âilenin devamını sağlayamazlarsa son çare olarak, usûlüne uygun "tedricî boşanma" sistemi uygulanacaktır .İslâm âile hukuku, dördü geçmemek üzere ve oldukça güç durumlara ve şartlara bağlı olarak erkeğin aynı zamanda birden fazla kadınla evlenmesine izin vermiştir. İlk eş, üstüne evlenilmemesi şartını koşmuş ise ikinci evlilik yapılamayacağı gibi, usûlüne uygun evlenmelerde eşlerin hukuk ve şahsiyetini göz önünde bulundurmak ve ahlâkî ilişkiler yanında anne-baba ile çocuklar arasındaki hukûkî münâsebetler de itina ile tanzim edilmiştir. Ehliyet, velâyet ve vesâyet hükümleri babalı veya yetim bütün çocukların durumları ve menfaatleri ile alâkalıdır. İslâm, muhtaç ana babaya çocuklarının bakmasını, erkeğin karısına ve muhtaç olan akrabasına geçim sağlamasını teminat altına almıştır. Nihâyet miras hükümleri de yakından uzağa bütün hısımların, ölenin malı üzerindeki haklarını tesbit etmiştir .İslâm hukuku, evlilerin zinâsını -şartları tahakkuk ettiği takdirde- ölüm cezâsına çarptırdığı, zinâyı bu ölçüde yasakladığı için, ona götürmesi muhtemel bütün şüpheli yolları tıkamış, kadınlarla erkeklerin karışık eğlenmelerini, yabancı bir erkekle kadının baş başa kalmasını, kadının, yanında bir yakını bulunmadan yalnız başına uzak bir yolculuğa çıkmasını, yabancı kadın ve erkeğin birbirine ısrarla bakmalarını yasaklamıştır. İslâm'da âile düzeninin oturduğu bu temeller, İslâm hukukunun âile anlayışını her hâliyle ortaya koymaktadır. 1 Kocanın karısı üzerindeki yetkileri de âile birliğini devam ettirme esâsına yöneliktir ve bununla sınırlıdır. İslâm'da kadın, kocası karşısında bağımsız bir kişiliğe sahip olduğu gibi, iktisâdî bakımdan da bağımsızdır İslâm hukukundaki tek kanunî mal rejimi olan mal ayrılığının tabiî sonucu olarak karı ve kocanın mal varlıkları birbirinden ayrıdır; hâkim görüşe göre kadın, kendi mal varlığında dilediği gibi tasarruf edebilir. Bunun için kocasının rızâsına muhtaç değildir. Ayrıca kadın, erkekler gibi mirasa ehildir. Bu mallar üzerinde de kocasının bir müdâhalesi sözkonusu değildir. Zâten İslâm hukuku bakımından kadın ve erkek esas itibarıyla eşittir. Nitekim bir hadiste kadınlar erkeklerin mülkiyetinde olan bir mal olarak değil; aynı haklara sahip kimseler olarak takdim edilmektedir Ebû Dâvûd, Tahâret 94; Tirmizî, Tahâret 82; Dârimî, Vudû' 76; Ahmed bin Hanbel, VI/256, 377. Aynı şekilde, kadın olma, kişinin ehliyeti üzerinde de olumsuz bir etki yapmaz; tam ehliyetli sayılmak için kişide bulunması gereken nitelikler bakımından kadın ve erkek aynı durumdadır. Ne var ki, erkeğin toplum hayatında yüklenmiş olduğu ağır yükler, onun hak ve yetki bakımından kadına karşı nisbî bir üstünlüğe sahip olmasını gerekli kılmıştır. Nitekim bir âyet-i kerîmede, "erkeklerin kadınlar üzerinde, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece vardır" 2/Bakara, 228 buyurulmaktadır. Evlenme sırasında erkek kadına mehir adıyla belirli bir para veya mal öder veya ödeme borcu altına girer. İsim olarak mehir, İslâm öncesi Arap toplumunda aynen, yahûdilikte benzer şekilde mohar var ise de, mâhiyetleri farklıdır. İslâm hukukunda mehir, evlenecek kadının âilesine değil; bizzat kendisine verilir ve kadın diğer mallarında olduğu gibi onda da dilediği gibi tasarrufta bulunur. Bu durum, ödenen mehrin satış bedeli, nikâhın da bir satış akdi olduğu iddiâlarını çürütmektedir. Bir kimsenin bir akde hem taraf olup satış bedelini alması, hem de akde konu olması mümkün değildir. Gerçekte mehrin amacı kadına iktisadî bir güç kazandırma ve boşanmanın sûiistimal edilmesini önlemektir. Özellikle boşanmalara sıkça başvurulduğu dönem ve bölgelerde yüksek tutulan ve çoğu kere boşanma ânında ödenmesi kararlaştırılan mehrin bu nevî sebepsiz boşanmalara önemli ölçüde engel olduğu bir gerçektir. İslâm'da âile esas itibarıyla tek evlilik monogomi üzerine kurulmuştur. Fakat belirli durumlarda kocanın dörde kadar evlenmesine izin verilmiştir. Ancak bunun bir emir değil; belirli şartlarla başvurulan bir ruhsat olduğu unutulmamalıdır. Böyle bir evliliğe izin veren Nisâ sûresinin 3. âyetinin devamında "...Şâyet adâleti gözetmekten korkarsanız o zaman bir tane ile veya câriyenizle yetinin. Doğru yoldan ayrılmamak için bu daha elverişlidir" 4/Nisâ, 3 buyrularak tek evlilik teşvik edilmiştir. Uygulamada müslüman toplumların genellikle tek evliliği tercih ettikleri, bazı zengin kimselerin ve tarımla uğraşanların çok evliliğe belirli ölçüde başvurdukları görülmektedir. İslâm âilesinde evlâtlık kurumuna yer verilmemiş, bu yapay bir ilişki olarak kabul edilmiştir. Kimsesiz çocukların bakılıp büyütülmesi bütün müslümanlara ve bu arada İslâm devletine yüklenen dinî-hukukî bir görev olmakla birlikte, bir kimseyi himâyesine alanla o kişi arasında evlenme engeli doğacak, tek veya çift taraflı bir miras ilişkisi kurulacak şekilde bir akrabâlık bağının doğduğu kabul edilmemiştir bak. 33/Ahzâb, 4-5. Esâsen çok evliliğin var olduğu toplumlarda hukuken izin verilse bile evlâtlık kurumuna, uygulamada pek rastlanmadığı, çocuğu olmayanların evlâtlık yerine bir ikinci evliliği tercih ettikleri sosyal bir vâkıadır. İslâm dini, belirli şartlarla âile birliğinin bozulmasına müsâade etmiştir. Boşanma konusunda kabul edilen sistem, boşanmayı yozlaştıran yahûdi uygulamasıyla onu asla kabul etmeyen hıristiyan tatbikatı arasında yer alan orta bir yol görünümündedir. Hz. Peygamber'in, eşlerin birbirlerine iyi davranmaları ve âile birliğini devam ettirmeleri hakkında çeşitli emir ve tavsiyeleri vardır. Birbirleriyle uyuşamayan eşlerin en son başvuracakları çözüm şekli boşanmadır. Bundan önce uyuşmazlığın eşler arasında çözülmesi, bu mümkün olmazsa iki tarafın âilelerinden seçilecek birer hakeme havâle edilmesi bak. 4/Nisâ, 35 başvurulacak usullerdendir. Eğer bunlar bir fayda vermezse son çâre olarak boşanmaya izin verilmektedir. Ne var ki bu izinle birlikte boşanma yine de hoş görülmemiştir. Bir hadis-i şerifte "Allah'ın helâl kıldıklarının en kötüsü boşanmadır" Ebû Dâvud, Talâk 3 buyrulmuştur. Özellikle sebepsiz boşanmalar hiçbir şekilde hoş karşılanmamıştır. Bununla beraber, artık bir arada bulunmasına imkân kalmayan eşlerin genel olarak boşanma hakları kabul edilmiştir. Hıristiyanlıkta olduğu gibi eşlerin evlenmekle artık ayrılmaz bir bütün teşkil ettikleri anlayışı ve dolayısıyla âile birliğinin her durumda devamının istenmesi lüzumsuz bir ifrat kabul edilmiştir. Boşanma konusunda kocanın kadına nisbetle daha geniş bir serbestlik içerisinde bulunduğu görülmektedir. Bu, boşanmanın mâlî bütün külfetinin kocanın omuzlarında oluşu ve kocayı boşanma kararından önce dikkatli olmaya iteceği düşüncesine dayanmaktadır. Aynı zamanda erkeğin kadın kadar hissî olmaması ve boşanma hakkını genellikle sûiistimal etmeyeceği anlayışı da bu hususta rol oynamıştır. Nitekim kocanın sahip olduğu bu boşanma serbestisi, aynı ölçüde tatbikata yansımamıştır. Bunda kocanın yükleneceği mâlî külfetin yanı sıra, dinin sebepsiz boşanmayı hoş görmemesi de büyük ölçüde müessir olmuştur. Kadın, boşanma konusunda daha sınırlı bir yetkiye sahiptir. O, ancak kocasıyla anlaşarak muhâlaa veya belirli sebeplerin varlığında bir mahkeme kararıyla tefrîk boşanabilir. Âile birliğinin devamı sırasında olduğu gibi bu birliğin bozulmasından sonra da karı-kocanın, özellikle kocanın çocukları üzerinde belirli sorumlulukları devam etmektedir. 2
Aile geçimsizliklerine son vermek, yıkılan yuvaların tekrar düzelmelerini temin etmek amacıyla aşağıda gelen dua yazılıp içirilir. Yühibbunehüm ke hubbillah, vellezine amenu eşeddü hubbel lillah* Ve ellefe beyne kulubihim 1ev enfakte ma fil erdi cemiam ma ellefte beyne kulubihim ve lakinnellahe ellefe beynehüm innehu azizün hakim* Burda niyet tekrar edilecektir Ve ma lena ella netevekkele alellahi ve kad hedana sübülena ve lenasbiranne ata ma azeytümuna ve atellahi fel yetevekkelil müteveklkitun*
AnasayfaLAHUTİYE DİLEK DUALARIÜyelerin Yardım İstekleriYuvanın Kurtulması İçin Bu konu ballos tarafından 10 sene önce açıldı, 343 kere okundu ve 10 Cevap verildi. ballos Üyelik Zamanı 10 sene önce Konu Sayısı 1 Yanıt Sayısı 3 arkadaşlar eşim ailesinin etkisiyle benden boşanmak istiyor. daha 20 günlük evliydik. lütfen dua edin benim için. müslümanın müslüman için yaptığı dua daha çabuk kabul olurmuş. Allah şimdiden razı olsun. zeinarda ADMINISTRATOR Üyelik Zamanı 11 sene önce Konu Sayısı 819 Yanıt Sayısı 18511 [QUOTE=ballos;31643]arkadaşlar eşim ailesinin etkisiyle benden boşanmak istiyor. daha 20 günlük evliydik. lütfen dua edin benim için. müslümanın müslüman için yaptığı dua daha çabuk kabul olurmuş. Allah şimdiden razı olsun.[/QUOTE] Dualarımız seninledir Ballos,sana 4444 tafriciye okumanı öneririm sitemizde bulabilirsin MUSTANG Üyelik Zamanı 11 sene önce Konu Sayısı 55 Yanıt Sayısı 1019 20 gun de tukendi evlilik ,olmaz buyu vardir buyuk ihtimalle,ALLAH akil fikir vicdan versin.. ballos Üyelik Zamanı 10 sene önce Konu Sayısı 1 Yanıt Sayısı 3 salatı tefriciyeyi okudum ama bişi olmadı. elimden gelen her şeyi yaptım MUSTANG Üyelik Zamanı 11 sene önce Konu Sayısı 55 Yanıt Sayısı 1019 ballos fekacin mehmeti okumani tavsiye ederim lakin okuma diyende cok sebebinide anlamadim niye okuma derler ben okudum cok fayda sagladim ALLAH razi olsun rosadan ... zeinarda ADMINISTRATOR Üyelik Zamanı 11 sene önce Konu Sayısı 819 Yanıt Sayısı 18511 bir şey olmadı demeyin,henüz vakti gelmemiştir;ne zaman ne olacağını ancak Allahü Teala bilir,bizlere tevekkül etmek düşer,bu arada hiç olmazsa 7 gece yatsıdan sonra 2 rekat tevbe namazı,2 rekat Allah rızası için namaz,2 rekat hacet namazı ve 2 rekat da şükür namazı kılın,daha sonra durumunuza uyan uygulamaları yaparsınız.... zeinarda ADMINISTRATOR Üyelik Zamanı 11 sene önce Konu Sayısı 819 Yanıt Sayısı 18511 Haklısınız zor bir durum ama bu dünya bir sınav yeri, tevekkül etmek gerekir...siz tavsiye ettiğim namazları 7 gece kılın, daha sonra başka uygulamalara geçersiniz,pek çok okuma yaptım da olmadı dememelisiniz...öncelikle hangi uygulama olursa olsun mutlaka 3-7 gece uygulamalı sonra en az 7 gece ara verip başka bir uygulamaya geçmelisiniz,ya da önceki uygulamanızı 7 gece daha yapmalısınız...... Sabır,tevekkül çok önemlidir....... MUSTANG Üyelik Zamanı 11 sene önce Konu Sayısı 55 Yanıt Sayısı 1019 ballos 20 gunluk evliydin esin terketdi 8 ay gecdi seni aramadi ,dogrumu anlamisim...ben dogru bildigimi soyleyim kizan kizsin gene.. bu kisi 8 ay gecdi sana bir telefon dahi etmediyse seni gonlunde aklinda bitirmis demektir,bu kisinin demekki sana sevgisi ve deger verdigi yok seveni sevecen deger verene deger verecen,ben unutamam ben kara sevdayim kusura bakmayin benim kit kafam almiyor..lakin insallah tekrar bir araya gelir cok mutlu olursunuz duamdir senin icin... zeinarda ADMINISTRATOR Üyelik Zamanı 11 sene önce Konu Sayısı 819 Yanıt Sayısı 18511 Haklısın Mustangcığım, ama hem gönül ferman dinlemiyor,hem de üyemizin nasıl bir çevrede hangi koşullarda yaşadığını bilemiyoruz....O nedenle de isteğine elimizden geldiğince duacı olmalıyız......daha balayında terkedip giden birisi için gerçekten üzülmeye değmez... zeinarda ADMINISTRATOR Üyelik Zamanı 11 sene önce Konu Sayısı 819 Yanıt Sayısı 18511 Mustangcım bu görüş farklılığı cinsiyet farklılığımızdan kaynaklanıyor.....biggrin[1]tongue[1] Yoksa aklın yolu birdir..... MUSTANG Üyelik Zamanı 11 sene önce Konu Sayısı 55 Yanıt Sayısı 1019 zeinarda ablam nedir burada aklin yolu ,gitenin arkasindan omur boyu aglamak sevmiyen biri icin hayatini agliyarak bekliyerek harcamakmi,yoksa unutup hakedeni sevmek mutlu olmakmi..epeydir yurt disinda yasadigim icin belki bazi dusuncelerim erozyona ugramisdir..yasamak mutlu olmak kendin icinmi yasamakdir yoksa toplum icinmi..suphesizki ALLAH rizasi icin yasamagi tenzih ederim ... Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız. İlgili Diğer Konular Cevap Yok 6 ay önce 5 Cevap 7 ay önce 7 Cevap 10 ay önce Cevap Yok 1 sene önce 1 Cevap 1 sene önce Son Konular Dua ihtiyaci Lütfen gerçekten yardımcı olabilecek birileri ilgilenirse sevinirim…. eski üyeliğimi kurtaramıyorum Bu kolyede yazanlar bir koruma mı yoksa büyü mü? Allah rızası için yardım edin ………………………. ALLAH RIZASI İÇİN ,BİLDİKLERİNİZİ SÖYLEYİN Gizli muska buldum, büyü müdür bu? Dua edin bana.. .. 22728 Kayıtlı Üye 16516 Konu 143770 Cevap Son Üye Blakevof Forumda Kimler Online Şu anda 1 kişi Online Misafir ADMINISTRATOR 3SÜPER MODERATÖR 9MODERATÖR 1
Büyük bir belanın uzaklaşması haklı bir davayı kazanmak, dağılmış veya bozulmak üzere olan bir yuvayı düzeltmek ve ihya etmek için yedi gün kırk birer defa okunur. Bismillahirrahmanirrahim İhtecebtü bi nurillahil kadimil kâmil Ve tahassantü bi hisnillâhil kaviyyiş şamil Ve rameytü men bega aleyye bi sehmillâhi ve seyfihil katil Allahümme ya Galiben alâ emrihî. Veya kaimen fevka halkihi veya hailen beynel meri ve kalbihi hul beyni ve beyneş Şeytani ve nezğihi, ve beyne men la takate li bihi min’ halkike ecmein Allahümme küffe annı elsinetehüm, vağlül eydiyehüm ve ercülehüm, varbit ala kulübihim, ve’cal beyr ve beynehüm sedden min nuri azametike ve hicaben min kuvvetike ve cünden min sultanike inneke Hayyün, Kadirün. Muktedirün, Kahhar Allahümme ağşi anni ebsarel eşrari vel zalemeti hatta la übali bi ebsarihim yekadü sena berkihi yezhebü bil ebsar Yukallibullahül leyle ven nehar İnne fi zalike leibraten li ülil ebsar Bismillahi kaf ha ya ayın sad Bismillahi ha mim ayın sin kaf Kemain enzelnahü mines semai fahtelata bihi nebatül ardi feasbaha heşimen tezrühür riyah Hüval-lahüllezi la ilahe illa hu, alimül gaybi veş şehadeti hüver Rahmanürrahim Yevmel azifeti izil kulübü ledel hanaciri kazimine ma lizzalimine min hamimin ve la şefi-in yuta’ Alimet nefsün ma ahdarat. Fela uksimü bil hunnesil. Vel cevaril künnesi. Vel leyli iza as’ase. Ves subhi iza teneffes Sad. Velkurani ziz zikr. Belillezine keferu fi izzetin ve şikak Şahetil vücuh amiyetil ebsar ve kelletil elsünü. Cealtü hayrihim beyne a’yünihim ve şerrihim tahte akdamihim ve hatemi Süleymane beyne ektafihim, la yesmeune, vela yubsirune, ve la yentikune. Bihakkı Kaf, Ha Ya, Ayın, Sad. Fese-yekfike-hümullahü ve hüves semiul Alim. 3 defa. inne veliyyiyallahül-lezi nezzelel kitabe ve hüve yetevelles salihin 3kere Fe in tevellev fekul hasbiyallahü la ilahe illa hu, aleyhi tevekkeltü ve hü Rabbül Arşil Azim 7 kere. Bel hüve Kur’ anul mecid. Fi levhin mahfuz Allahümmahfızni min fevkıy ve min tahti ve an yemini an şimali ve min halfi ve min emami ve min zahirı ve min batıni ve min ba’dıy min külli ve min hayli ve beyne ma yehulü beyni ve beyneke ya allahü ya allahü ya allahü ve la havle ve la kuvvete ila billahi aliyyil azıym Ve sallellahü ala seyyidina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve selleme
Kardeşim illada fetif suresi niye affına sıgınarak soruyorum başka dualarda okuyalım ben sana bu duaları okudum,Rabbim tez sıkıntını alsın yerini feraha rahata bıraksın herzaman yar ve yardımcın olsun amin amin amin.. Lâ ilâhe illallâhü vahdehü lâ şerikeleh, lehül-mûlkü velehül-hamdü ve hûve alâ külli şey'in kadir. Elhamdü lillâhi ve Subhanallâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü Ekber. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil Aliyyil-aziym. " Sevgili Peygamberimiz "Her kim bu kelimelerle duâ eder de günahlarinin bagislanmasini diler veya dünya ve âhireti ile ilgili bir duâ ederse duâsi kabul olur ve istedigi verilir" buyurmustur " Lâ ilâhe illallâhü vahdehü lâ serikelehü ehaden sameden lem yelid, ve lem yûled ve lem yekün lehü küfüven ehad ." MANASI Allah'tan baska hiç bir ilâh ibadet edilecek yoktur. O tekdir, esi ortagi yoktur. Birdir, her türlü ihtiyaç için ve onun hiç bir dengi benzeri yoktur. Ve asla olamaz da. İsmi Azam duası. Enes radıyalahü anh .den rivayet edilen bir hadiste Efendimiz Aleyhisselam adamın birinin dua ederken duasını işitince ona, sen İsmi Azam ile dua dua ile dua edip okuyan kimsenin mutlaka dilek ve muradı hasıl olur,buyurdu. Allahümme inniy es-elüke bi enne lekel hamdü la ilahe illa ente ya hannanü,ya mennanü,ya bediy-as semavatı vel ardı ya zel celali vel ikram. Allahumme salli ala seyyidina Muhammedin tıbbil'kulubi ve devaiha ve afiyetil, abdani ve şifaiha ve nuril'ebsari ve ziyaiha ve ala alihi ve sahbihi ve Ey Allahım ! kalblerin doktoru ve devası, vucutların şifası, gözlerin nuru ve ziyası olan Muhammed'e aline ve ashabına salatu selam eyle.
bir yuvanın yıkılmaması için dua