❤️‍🔥 Hz Isa Öldü Mü Ayet

Ayetlerdede bildirildiği gibi, Hz. İsa'yı öldürmek için harekete geçilmiş, tuzak kurulmuştur. Ancak bu kişiler Hz. İsa'yı öldürmeyi başaramamış, onun bir benzerini, Hz. İsa zannederek öldürmüşlerdir. Allah, Hz. İsa'yı Kendi Katı'na yükselterek, hazırlanan tuzağı boşa çıkarmıştır. Oysa Romalıların Hz. Hz İsa'ya ilâhtık nisbet edenleri reddetmek, bu harikulade hallerin Allah tarafından olduğunu ve mucize olarak onları Hz. İsa'nın eliyle gösterdiğini açıklamak için, Yüce Allah iznimle" lafzını her mucize ile tekrarladı, Hatırla o zamanı ki, Yahudilere hüccetler ve mucizeler getir­diğinde, seni öldürmeye azmetmişlerdi İSA'NIN (A.S) PEYGAMBERLİĞİ. Hazret-i Îsâ, Mısır’da on iki sene kaldıktan sonra Kudüs’e dönüp “Nâsıra” kasabasına yerleşti. Hristiyanlara bu sebeple “Nasrânî” denilmektedir. Hazret-i Îsâ’ya otuz yaşında peygamberlik verildi. O da he­men vazîfesini yapmaya, insanları tevhîde çağırmaya başladı. İsa(a.s)'ın nereye kaldırıldığı konusunda önemli soru işaretleri ortaya atılmıştır. Allah Teala'ya mekân tayin edenler, O'nun bir yönde ve bir mekânda bulunduğunu söyleyenler, işaret edilen ayetlerdeki "Seni kendime yükselteceğim" ve "Bilakis Allah onu kendisine yükseltti" ifadelerinden hareketle şunu söylüyorlar 1- hz.isanın kesinlikle ölmediğini ve çarmıha gerilmediğini. 2- bir mücizeyle onun şekli simasi hayın olan yahuda’nın şekline geçtiğini. 3- dört yakın melekler tarafından göğün üçüncü katına taşındığını. 4- yüce allah’ın nasıl hz.meryemi ve onun öğrencilerini, hz.isa’yı dünya sevgisiyle. sevdikleri Hz. İsa öldü mü, sağ mı? Uykuda başka bir şekilde ruhun kabzedilmesini müşahede etmek mümkündür ve bu esasa göre soruda yer alan ayet, Hz. İsa Misyonerlikcom HZ. İSA ÖLDÜ MÜ? YOKSA YERYÜZÜNE DÖNECEK Mİ? Özellikle geleneksel din anlayışına sahip olanlar, bazı uydurma hadislerden yola çıkarak Hz. İsa’nın ölmediğine inanırlar. Bu yönde iddialarda bulunurlar. Kuran’da ise bunun tam tersini söylemekte ve Hz.İsa’nın vefat ettiğini açıkça bildirilmektedir. 2Br7OV9. “Halbuki onu öldürmediler, onu salbetmediler asmadılar da. Onlara İsa gibi gösterildi. Aksine, Allah onu kendine yükseltmiştir." Nisa, 157-158 “Ey İsa, seni ancak ben öldüreceğim. Yani, seni inkârcıların öldürmesinden koruyacağım. Ve seni kendi ecelinle öldüreceğim. Seni kendime yükselteceğim. İnkârcılardan temiz kılacağım.” Âl-i İmran, 3/55 Birinci ayette Yahudilerin çarmıha gererek öldürdükleri şahsın as. olmadığı, ona benzetilen bir başka kişiyi öldürdükleri açıkça beyan edilmektedir. Tefsir alimlerinin çoğunluğu,”onun öldürülmeyip Allah’a yükseltildiğinden” hareket ederek, bedeniyle birlikte dördüncü kat semada yaşadığını ifade etmişlerdir. İkinci ayette, gelecek zaman kullanılmıştır. Bu ayete göre de onun ölmüş olduğu kesin değildir, ancak kıyametten önce mutlaka ölümü tadacaktır. Bunun ne zaman vuku bulacağı ise ayette açıkça ifade edilmemişti. Bu noktada iki ayrı görüş ortaya konulmuş bulunuyor. Birisi, semaya yükseltilmesini müteakip ölümü tattığı, ikincisi ise kıyamete kadar bu hal üzere bekleyip kıyamete yakın tekrar yere ineceği ve bu inişten sonra öleceği. Bu ikinci şıkkı akıllarına sığıştıramayanlar işi münakaşa ortamına çeker, bunun olamayacağını, yıldızlar aleminin çok ötesindeki dördüncü kat semada bir insanın canlı olarak kalamayacağını savunurlar. Bu noktada şunu söylemeden geçemeyeceğim Cenab-ı Hak insan ruhunu yerde iken de semalara yükseldiğinde de atmosfersiz yaşatır; yeme ve içmeye muhtaç olmaksızın hayatını devam ettirir. Ruh için ve melekler için koyduğu bu kanunu, Hz. İsa’nın semaya ref’edilen bedeni için de icra etse, buna kim ve hangi mantıkla karşı çıkabilir? Nitekim, tefsirlerde onun bedeninin “yeme, içme, şehvet ve sair alakalardan kurtarılmış olarak meleklerin karargâhı bir makama yükseltildiği” önemle vurgulanır. Bu ayette öncelikli olarak üzerinde durulması gereken kısım, "seni Ben vefat ettireceğim" cümlesidir. Ayette yer alan "vefat ettirmek" kelimelerinin anlamları incelendiğinde ortaya önemli bir gerçek çıkmaktadır. "Vefat ettirmek" Türkçede kullanılan ölüm anlamından farklı anlamlara gelmektedir. Türkçe meallerde öldürme ya da vefat ettirme olarak çevrilen kelime, Arapçada "teveffa" kökünden türemiştir ve bu kelime ölüm manasına değil, "canın alınması", "teslim alınması" manalarına gelmektedir. İnsanın canının alınmasının ise her zaman ölüm anlamına gelmediği yine Kuran'da bize bildirilmektedir. Örneğin "teveffa" kelimesinin geçtiği bir ayette insanın ölümünden değil, uykuda canının alınmasından bahsedilmektedir Allah, ölecekleri mevt zaman canlarını alır teveffa; ölmeyeni de uykusunda canını alır lem temut. Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı el mevte verilmiş olanı tutar, öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir... Zümer Suresi, 42 Ne zaman onlara Allah Katından yanlarındakini doğrulayan bir elçi gelse, kitap verilenlerden birtakımı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah'ın Kitabı'nı arkalarına attılar. Bakara Suresi, 101 Bu ayette "vefat ettirme" olarak tercüme edilen kelime ile, Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetinde kullanılan kelime aynıdır, yani her iki ayette de "teveffa" kelimesi geçmektedir. İnsanın, gece içinde bulunduğu durum ölüm olmadığına göre yukarıdaki ayette kullanılan "teveffakum" kelimesi ölüme işaret etmemekte, "geceleyin canlarınızı alan" anlamına gelmektedir. Eğer "teveffa" kelimesi ölüm anlamında kullanılacaksa, o zaman tüm insanların her gece uyuyarak geçirdikleri vakitte biyolojik olarak öldüklerini söylemek gerekecektir. Bu durumda Hz. İsa'nın da hayatı boyunca uyuduğu her gece öldüğünü, diğer bir deyişle binlerce kere öldüğünü iddia etmek gerekir ki, bu akla ve mantığa aykırıdır. Uykunun bir tür vefat olarak değerlendirildiğini, ancak bununla biyolojik ölümün kast edilmediğini gösteren örneklerden biri de Peygamber Efendimiz sav'in uykusundan kalktığı zaman "Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamdolsun" dediğini bildiren hadis-i Hiç şüphesiz, Hz. Muhammed sav bu hikmetli sözüyle, uyunduğu zaman biyojik manada ölüm gerçekleştiğine değil, uyuyan insanın bizim anladığımızdan farklı bir anlamda "canının alındığına" dikkat çekmiştir. Ünlü İslam alimi ve müfessir İbn Kesir de, Al-i İmran Suresi'nin tefsirini yaparken, diğer pek çok delil ile birlikte söz konusu hadis-i şerifi kullanmıştır. İbn Kesir'in tefsirinde, "teveffa" kelimesinin uykuya işaret ettiği, aynı kelimenin diğer ayetlerde ne şekilde yer aldığı gösterilerek açıklanır. Bu açıklamaların ardından, İbn Kesir, İbn Ebu Hatim'den rivayet edilen bir hadisi de kullanarak kanaatini şöyle ifade eder İbn Ebu Hatim diyor ki; "Bize babam... Hasan'dan rivayet etti ki, o, 'Seni vefat ettireceğim..." ayeti hakkında şu açıklamada bulunmuştur Burası, 'Seni uyku ölümü ile öldüreceğim, yani uyutacağım' anlamındadır ki, Allah Teala Hz. İsa'yı uykuda iken göğe kaldırmıştır... Cenab-ı Hak, Hz. İsa'yı şüphe götürmeyen bir gerçek olarak, uyku ile vefat ettirdikten sonra göğe çekmiş ve o dönemde kendisine eziyet eden Yahudilerin eziyetlerinden İslam alimlerinden Muhammed Zahid el-Kevseri ise, "teveffa" kelimesinin anlamını incelerken, ayette bu kelimenin ölüm manası taşımadığını ifade etmiş ve Zümer Suresi'nin 42. ayetinde geçen "mevt" kelimesine dikkat çekmiştir Eğer Hz. İsa ölmüş olsaydı ki bu doğru değildir, "Allah ölüm vakti gelen nefisleri vefat ettirir." Zümer Suresi, 42 mealindeki ayette yer alan ve ölüm anlamına gelen "mevt" kelimesi bildirilmezdi... Şayet iddia edildiği gibi Allah-u Teala adi ölümü biyolojik anlamda ölümü bildirmiş olsaydı, bu açıkça haber verilirdi. Madem ki Allah, Yahudilerin Hz. İsa'yı öldürmediğinden, vefattan ve göğe yükselmekten bahsetmektedir, o halde burada normal ölümün dışında bir mana Kevseri ile aynı dönemde yaşamış olan Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi ise, Zümer Suresi'nin 42. ayetini delil olarak göstererek, "Şayet teveffa kelimesini, "öldürme" anlamında alsaydık, ruhların da ölmesi gerekmektedir." yorumunu Nitekim İslam alimi Mevdudi'nin Kuran tefsirinde de, Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetinde geçen Maide Suresi'nin 117. ayetinde de aynı kelime kullanılmaktadır "müteveffi" kelimesi için şu açıklamada bulunulmaktadır Arapça metindeki "müteveffi" kelimesi, "teslim almak" ve "can almak" anlamlarına gelen 'teveffa" kelimesinden gelir; fakat burada mecazi anlamda kulanılmıştır. Burada "görevden alma" anlamına İslam tarihinin ilk müfessirlerinden biri olarak kabul edilen Maturidi de, ayette Hz. İsa'nın bilinen biyolojik anlamda ölümünden bahsedilmediğini ifade etmiştir Ayette kast edilen şey, ölüm anlamındaki vefat değil, bedenin dünyadan alınması anlamındaki İslam alimleri, teveffa kelimesinin ayette geçen hali olan "müteveffiyke" kelimesini yorumlarken Hz. İsa'nın ölmediği, Allah Katına yükseltildiği ve kıyametten önce yeryüzüne tekrar döneceği konusunda ittifak sağlamışlardır. Örneğin, ünlü tefsir alimi Taberi, "müteveffiyke" kelimesinin "yerden almak" manasında kullanıldığını ifade eder ve ayeti şu şekilde açıklar Bize göre en sıhhatli görüş bu kelimeyi "kabzetmek", "yerden çekmek" manasında almaktır. Buna göre ayetin anlamı; "seni yerden alıp, göklere çekerim" şeklinde olur. Ayetin devamı da, ahir zamanda inkarcılara karşı olan galibiyete dikkat çekmekle bu fikri teyid eder Bu açıklamanın devamında Taberi, "müteveffiyke" kelimesinin anlamı ile ilgili diğer yorumlara da yer vermektedir. Kelimenin bir tür uyku olarak açıklanması da, İslam alimleri arasında kabul gören bir yorumdur. Mısırlı alim Halil Herras, Hasan Basri'ye göre bu ifadeden maksadın "Ben seni uyutup, uyku halindeyken kaldırıp Katıma yükselteceğim" olduğunu ifade eder. Celaluddin es-Suyuti ise tefsirinde, sahih hadislere dayanarak Hz. İsa'nın ölmediğini açıklar ve şöyle der O halde Hz. İsa göğe çıkarıldı ve kıyametten önce gelecektir. Yazılar birçok farklı kaynaktan elde ediilmiştir. İsa çarmıhta veya başka bir surette öldürülmemiştir. Öldürdükleri kişi, onlara İsa gibi görünmüştür. Bu yüzden öldürdükleri kimsenin İsa olduğu zannına kapılıp "Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" diye düşünmüşlerdir. Taberi'nin anlattığı farklı bir rivayette, havarilerden birisi İsa'ya ihanet Kurana göre Hz isa öldü mü?2 Isayı neden öldürdüler?3 Kuran’da Hz İsa nasıl öldü?4 Hz İsa göğe yükseldi mi?5 İsa kim öldürdü?6 Hz İsa neden gökten inecek?7 Hz İsa nin yerine kim çarmıha gerildi?8 Hz İsa kim öldürdü?Kurana göre Hz isa öldü mü?Kur'an'a göre İsa çarmıha gerilmemiş, ancak Tanrı tarafından fiziksel olarak göğe yükseltilmiştir ve dolayısıyla hiç neden öldürdüler?Yazarlara göre Hz. İsa Roma'nın ağır vergi sistemine, Yahudi otoritelerinin sömürüsüne ve Yahudi sarraflara başkaldırdığı için Hz İsa nasıl öldü?İsa'ya tanrılık veya tanrının oğlu gibi sıfatların onun vefatından sonra yakıştırıldığını söyler. Kuran, Hz. İsa'nın idam edilerek ölmediğini kesinlikle ifade etmektedir. 'Onlar İsa'yı öldürmediler, asmadılar fakat onlara öyle İsa göğe yükseldi mi?Hristiyan öğretisindeki miraç günlerinden biridir. İsa'nın öldükten 3 gün sonra dirildiğine ve birçok insana görüldükten sonra, 40. günde havarilere görünüp, göğe, Tanrı'nın yanına yükseldiğine inanılır. İsa'nın Göğe Yükselişi Bayramı'nın tatil günü olmadığı ülkelerde, bayram hemen ardından gelen pazar günü kim öldürdü?Romalı tarihçiler Josephus ve Tacitus'a göre göre İsa, vali Pilate tarafından çarmıha İsa neden gökten inecek?İsa'nın gökten yere inmesi, güneşin batıdan doğması gibi peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin haber verdiği kıyamet alâmetleri haktır.” Bu ayette Hz. İsa'nın kıyamet için bir bilgi olduğu belirtilerek ahir zamanda onun tekrar dünyaya döneceğine işaret İsa nin yerine kim çarmıha gerildi?İslâmî rivayetlere göre çarmıha gerilen kişi, Îsâ'nın yerini yahudilere ve Roma makamlarına gösteren Yahuda İskaryot'tur. Hain Yahuda tam Îsâ'yı ele vereceği sırada Îsâ'nın sûretine büründürülmüş ve Îsâ yerine çarmıha kendisi İsa kim öldürdü?Romalı tarihçiler Josephus ve Tacitus'a göre göre İsa, vali Pilate tarafından çarmıha yollandı. بسم الله الرحمن الرحيم İkinci Ayet وَمَا قَتَلُوهُ وَمَا صَلَبُوهُ وَلَكِن شُبِّهَ لَهُمْ وَإِنَّ الَّذِينَ اخْتَلَفُواْ فِيهِ لَفِي شَكٍّ مِّنْهُ مَا لَهُم بِهِ مِنْ عِلْمٍ إِلاَّ اتِّبَاعَ الظَّنِّ وَمَا قَتَلُوهُ يَقِينًا بَل رَّفَعَهُ اللّهُ إِلَيْهِ وَكَانَ اللّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا Allah Teala buyuruyor ki; “Hâlbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat öldürdükleri onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir sağlam bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler. Bilakis Allah onu İsa'yı kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.” Nisa 157-158 Allah ehu, İsa aleyhisselam’ı astıklarını ve öldürdüklerini iddia eden Yahudileri yalanlamakta, onlara öldürdükleri kimsenin İsa aleyhisselam’a benzetildiğini haber vermekte, – ki O en doğru haberi verendir – tabilerinden veya düşmanlarından bir adamın ona benzer gösterildiğini, onların da onu İsa zannederek o adamı asıp öldürdüklerini bildirmektedir. Sonra da onların bu konuda şüphe ve şaşkınlığa düştüklerini, kesin bilgiden uzak bir zan ile, İsa aleyhisselam’ı öldürdükleri hususunda emin olmadıklarını bildirmektedir. Onların öldürme ve asma iddialarına karşılık olarak Allah, onu kendisine yükselttiğini belirtiyor ve ayeti isimlerinden iki değerli ismi ile bitiriyor; el-Aziz izzet sahibi ve el-Hakim hikmet sahibi. Bu O’nun düşmanlarını kahretmesini ve tuzaklarını bozmasını gösterir. Hikmeti ise İsa aleyhisselam’ı onlardan koruyup semaya yükselterek kurtarmasıdır. Bu ayet İsa aleyhisselam’ın diri olarak yükseltildiği hususunda gayet açıktır. Zira yükseltilmenin zikredildiği yerde onun öldürüldüğü ve asıldığı reddedilmektedir. Şayet İsa aleyhisselam yeryüzünde ölmüş ve defnedilmiş olsaydı, yükseltme ile kastedilen – inkârcıların iddia ettiği gibi - ruhunun veya derecesinin yükseltilmesi olurdu. Ama öldürme ve asma iddiası karşılığı olarak yükseltildiği zikredilmiştir. Şüphesiz öldürme ve asma iddiasının reddedilişi, onun ölmeden, diri olarak yükseltildiğine uygun düşer. Ancak şöyle derler; “Onu öldürmediler ve asmadılar. Lakin onu Allah öldürdü.” O halde kuruntu sahipleri “Bilakis Allah onu kendisine yükseltti”Nisa 158 ayeti ile kastedilenin ruhunun yükseltilmesi olduğunu nasıl düşünürler? Onu öldürdüklerini ve astıklarını iddia edenlere karşı ruhunun yükseltildiğini söylemek, öldürme ve asma iddiasını iptal etmez. Zira şayet onu katlettikleri varsayılsa yine ruhu Allah’a yükselecektir. Allah Azze ve Celle’nin onu kendisine yükselttiğini haber vermesi, onu bununla has kıldığını düşündürmektedir. İsa aleyhisselam’ın ruhu ve bedeni ile diri olarak yükseltilmek ile has kılınmış olması mümkündür. Zira bütün peygamberlerin – hatta müminlerin – ruhları ölümden sonra Allah’a yükselir. Bu durumda İsa aleyhisselam ile başkaları arasında bir fark olmaz ve onun buradaki hususiyeti ortaya çıkmaz. Sonra ayet, Allah’ın izzet ve hikmetinin tecelli ettiğine şahitlik edildiğini gösteren “Allah izzet ve hikmet sahibidir” kavliyle bitiyor. Bu tecelli ancak nadir ve etkileyici bir şey olmakla tamam olur. Onun ölümünde ve ruhunun yükseltilmesinde ne gibi bir nadirlik ve etkileyicilik vardır? Biz zaten bunun bütün müminler hakkında umumi olduğunu söylüyoruz! Bundan sonra bu konuda Selef müfessirlerinin ne dediklerine bakabiliriz; İbn Ebi Hatem , Ahmed Bin Sinan – Ebu Muaviye – el-A’meş – el-Minhal Bin Amr – Said Bin Cübeyr – İbn Abbas radıyallahu anhum isnadıyla rivayet ediyor; İbn Abbas radıyallahu anhuma dedi ki; “Allah İsa’yı semaya yükseltmeyi dilediği zaman İsa aleyhisselam ashabının yanına çıktı. Evde havarilerden on iki kişi vardı. Yani evin bir odasından onların yanına çıktı, başından su damlıyordu. Dedi ki; “İçinizden bana iman ettikten sonra beni on iki kere inkâr eden vardır.” Sonra da şöyle dedi; “Hanginiz bana benzetilip yerime öldürülecek ve benimle beraber aynı derecede olacak?” yaşça küçük olanlarından bir genç kalktı, ona; “Otur” dedi. Sonra onlara dönüp tekrar etti, yine o genç kalktı, ona; “Otur” dedi. Sonra tekrar onlara dönüp tekrar edince o genç yine; “Ben” dedi. Bunun üzerine; “Evet, o sen olacaksın” dedi. O İsa aleyhisselam’a benzetildi, İsa aleyhisselam o evin penceresinden semaya yükseltildi. Yahudiler gelip benzerini götürdüler, onu öldürdüler ve astılar. İçlerinden birisi ona iman ettikten sonra on iki kere küfretti.” İbn Kesir bu hadisi rivayet ettikten sonra dedi ki; “Bu rivayetin İbn Abbas’a kadar ulaşan isnadı sahihtir. Bunu Nesai , Ebu Kureyb – Ebu Muaviye tariki ile benzer şekilde rivayet etti. Aynı şekilde seleften birden fazla kişiden nakledildi. Orada şöyle geçer; “Onlara dedi ki; “Hanginiz bana benzeyecek ve yerime öldürülüp cennette arkadaşım olacak?” İbn İshak dedi ki; Hıristiyan iken Müslüman olmuş biri bana şöyle dedi; “İsa aleyhisselam’a Allah’tan; “Seni kendime yükselteceğim” haberi geldiği zaman dedi ki; “Ey Havariler topluluğu! Hanginiz benim cennette arkadaşım olmak ister? Bana benzetilip şeklime bürünerek yerime öldürülmek ister?” Sercis dedi ki; “Ben, ey Ruhullah!” İsa aleyhisselam; “Sen benim yerimde otur” dedi. O da oturdu. İsa aleyhisselam yükseltildi. Oraya girip Sercis’i yakaladılar ve astılar. O, onlara İsa aleyhisselam gibi gösterilip asılan kimse oldu.” İbn Cerir, Mücahid’den naklediyor ; “Onlar İsa aleyhisselam’a benzeyen birini astılar. İsa aleyhisselam ise diri olarak semaya kaldırıldı.” Üçüncü Ayet وَإِن مِّنْ أَهْلِ الْكِتَابِ إِلاَّ لَيُؤْمِنَنَّ بِهِ قَبْلَ مَوْتِهِ وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يَكُونُ عَلَيْهِمْ شَهِيدًا Allah Teâlâ buyuruyor ki; “Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.” Nisa 159 İbn Cerir dedi ki; “Yorumcular bu ayetin anlamı hakkında farklı görüşler belirttiler. Bazıları “Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir.” Ayetinin anlamının “İsa aleyhisselam’ın ölümünden önce” anlamında olduğunu söyledi. Bunun açıklaması, bütün ehl-i Kitabın, o Deccal’i öldürmek üzere indiği esnada onu tasdik edecekleri, bütün milletlerin dinlerin İbrahim aleyhisselam’ın milleti dini olan Hanif İslam dininde birleşecek olmalarıdır. Bu görüşte olanlar; İbn Beşşar – Abdurrahman – Süfyan – Ebi Husayn – Said Bin Cübeyr – İbn Abbas isnadıyla; İbn Abbas radıyallahu anhuma “Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir” ayeti hakkında dedi ki; “Meryem oğlu İsa aleyhisselam’ın ölümünden önce demektir.” El-Avfî , İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan aynısını nakletti. Ebu Malik, “ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir.” Kavli hakkında; “Bu İsa aleyhisselam’ın nüzulünden sonra olacaktır. Meryem oğlu İsa aleyhisselam ölmeden önce ehli kitaptan her biri mutlaka ona iman edecektir” dedi. Ed-Dahhak, İbn Abbas radıyallahu anhuma’nın, “Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir” ayeti hakkında “Özellikle Yahudiler kastedilmiştir” dediğini nakletti. El-Hasen el-Basrî; “Necaşi ve ashabı kastedilmiştir” dedi. Bu ikisini İbn Ebi Hatem rivayet etmiştir. İbn Cerir , Ya’kub – Ebu Reca – el-Hasen isnadı ile rivayet ediyor; el-Hasen el-Basri “Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir” ayeti hakkında dedi ki; “İsa aleyhisselam’ın ölümünden önce demektir. Allaha yemin olsun şu an o Allah katında diridir. Nüzul ettiği zaman hepsi ona iman edecektir.” İbn Kesir , İbn Cerir’in sözlerini naklettikten sonra şöyle der; “Aynısını Katade, Abdurrahman Bin Zeyd Bin Eslem ve başkaları da söyledi. Bu görüş, Allah’ın izniyle kesin delillerini açıklayacağımız üzere hak olan görüştür. Allah’a güvenir ve O’na tevekkül ederiz. İbn Kesir, İbn Cerir’den , “Ölümünden önce” ifadesindeki zamirin İsa aleyhisselam’a değil de ehli kitaba ait olduğunu – yani ister Yahudi ister Hıristiyan olsun ehli kitaptan her bir kimse ölmeden önce mutlaka İsa aleyhisselam’a iman edecektir anlamına - söyleyenlerin görüşünü ve bu ayetin ehli kitaptan her birinin ölümlerinden önce Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e iman edeceği anlamında olduğu şeklindeki görüşü naklettikten sonra der ki; “Sonra İbn Cerir şöyle dedi; bu görüşler içinde doğru olanı ve önceliklisi birinci görüştür. Bu da; “İsa aleyhisselam nüzul ettikten sonra ehli kitaptan, İsa aleyhisselam’ın ölümünden önce ona iman etmeyen kimse kalmayacaktır” şeklindeki görüştür. İbn Cerir’in bu sözünün doğruluğunda şüphe yoktur. Zira ayetlerin siyakından, Yahudilerin İsa aleyhisselam’ı öldürüp çarmıha germe iddialarının ve bilgisiz Hıristiyanların bunu kabullenmelerinin batıl oluşu kastedilmektedir. Allah Azze ve Celle bunun böyle olmadığını haber vermiş, onların öldürdüğü kimsenin kendilerine İsa aleyhisselam gibi gösterildiğini ve onların bunu anlayamadıklarını bildirmiştir. İsa aleyhisselam’ı kendisine yükseltmiş, onu diri bırakmıştır ve yakında Allah’ın izniyle sıralayacağımız mütevatir hadislerin de gösterdiği gibi kıyamet gününden önce nüzul edecek, sapıklık Mesih’ini öldürecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizye koyacaktır. Yani İslam dışında başka bir din kabul etmeyecek, ya İslam’ı kabul edecekler yahut kılıca razı olacaklardır. Bu ayeti Kerime işte o zaman bütün ehli kitabın iman edeceklerini, hiçbirinin tasdik etmekten geri durmayacağını haber vermektedir; “Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir”Nisa 159. Yani; onu öldürdüklerini ve astığını iddia eden Yahudiler ile onlara muvafakat eden Hıristiyanlar, İsa aleyhisselam ölmeden önce ona iman edecekler, “Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır”Nisa 159. Yani; semaya yükselmeden önce ve yeryüzüne nüzulden sonra onlarda gördüğü amellerine şahitlik edecektir… …Bilakis ayette kastedilen bizim zikrettiklerimizdir. Buna göre İsa aleyhisselam’ın varlığı, gökte hayatının halen devam etmekte olduğu ve kıyamet gününden önce yeryüzüne ineceği anlaşılmaktadır. İsa aleyhisselam, haktan ve gerçekten uzak, birbirine zıt ve tenakuz içinde sözler söyleyen Yahudi ve Hıristiyanları yalanlamak için inecektir. Yahudiler tefrite, Hıristiyanlar da ifrata düşmüşlerdir. Yahudiler, ona ve annesine olan iftiralarıyla onun değerini düşürmüşler, Hıristiyanlar ise, onda olmayanı kendisine nispet ederek övgüde aşırıya kaçmışlardır. Yahudilerin aksine onlar, İsa aleyhisselam'ı peygamberlik makamından rubûbiyyet makamına yükseltmişlerdir ki, Allah Teâlâ hem onların, hem de bunların sözlerinden münezzehtir. Onların iddialarından mukaddestir. O'ndan başka ilâh yoktur… Abdullah el-Gımarî, “İkametul Burhan Ala Nuzuli İsa Fi Ahiriz Zaman” adlı kitabında şu uyarıda bulunur; “Ölümünden önce” ibaresindeki zamirin ehli kitaba ait olma ihtimalinin zayıf oluşuna dair delilleri kaydetmemizden sonra, bu zamirin İsa aleyhisselam’dan başkasına ait olma ihtimalinin batıl oluşu ortaya çıkıyor. Zayıf ve batıl ihtimaller ise hüccet olarak tutunulacak şeyler değildir. Bu ayeti kerime İsa aleyhisselamın hayatı ve nüzulü hakkında bir nas olmaktadır. Kelime bazen bizatihi, bazen de diğer delillerle birlikte nas olup, ilim usulünün kaideleri ile hükmetmeyen pek çoğunun düşündüğü diğer ihtimalleri ortadan kaldırmaktadır. İsa Aleyhisselam’ın Nüzulü Hakkındaki Ayetler Birinci Ayet وَيُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلاً وَمِنَ الصَّالِحِينَ Allah Azze ve Celle, Al-i İmran suresinde Meryem oğlu İsa aleyhisselam’ı şöyle müjdeliyor; “O, sâlihlerden olarak beşikte iken ve yetişkinlik halinde insanlara konuşacak.” Al-i İmran 46 إِذْ قَالَ اللّهُ يَا عِيسى ابْنَ مَرْيَمَ اذْكُرْ نِعْمَتِي عَلَيْكَ وَعَلَى وَالِدَتِكَ إِذْ أَيَّدتُّكَ بِرُوحِ الْقُدُسِ تُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلاً Allah Azze ve Celle, Maide suresinde de İsa aleyhisselam’a hitaben şöyle buyuruyor; “Allah o zaman şöyle diyecek "Ey Meryem oğlu İsa! Sana ve annene verdiğim nimetimi hatırla! Hani seni mukaddes ruh Cebrail ile desteklemiştim; bu sayede sen beşikte iken de yetişkin çağında da insanlarla konuşuyordun.” Maide 110 İbn Cerir , ilk ayetin tefsirinde; Yunus – İbn Vehb – İbn Zeyd isnadıyla rivayet ediyor; İbn Zeyd, “beşikte iken ve yetişkinlik halinde insanlara konuşacak.”Al-i İmran 46 ayeti hakkında şöyle dedi; “İsa aleyhisselam onlara beşikte iken konuşmuştur ve Deccal’i öldürdüğünde yetişkin olarak konuşacaktır.” Yine İbn Cerir , Yunus – İbn Vehb – İbn Zeyd isnadıyla rivayet ediyor; İbn Zeyd, “Seni vefat ettireceğim ve nezdime yükselteceğim”Al-i İmran 55 ayeti hakkında dedi ki; “Seni vefat ettireceğim ifadesi; seni alacağım demektir. Vefat ettirmek ve yükseltmek tek bir fiilin ifadesidir. O Deccal’i öldürene kadar ölmeyecek, bundan sonra ölecektir.” Sonra da Allah Azze ve Celle’nin şu kavlini okudu; “O, beşikte iken ve yetişkinlik halinde insanlara konuşacak.”Al-i İmran 46 sonra da şöyle dedi; “Allah onu yetişkinlikten önce yükseltmiştir. Nüzul ettiğinde yetişkin olacaktır.” El-Huseyn Bin el-Fadl el-Becelî dedi ki; Ayette geçen; “Kehlen = yetişkin” kelimesi ile kastedilen şudur; İsa aleyhisselam’ın ahir zamanda semadan indiğinde yetişkin olur, insanlara konuşur ve Deccal’i öldürür.” El-Huseyn Bin el-Fadl dedi ki; “Bu ayet İsa aleyhisselam’ın yeryüzüne nüzul edeceğine dair bir nastır.” Sa’leb “ve yetişkin olarak” kavli hakkında dedi ki; “İsa aleyhisselam yeryüzüne yetişkin olarak inecektir.” İbn Cerir’den bütün bu naklettiklerimiz, tefsir ehlinin genelinin görüşüdür. Hepsi de bu ayeti böyle tefsir etmiş, bu ayeti İsa aleyhisselam’ın nüzul edeceği hususunda delil getirmişlerdir. Bu şüphesiz doğrudur. Zira Allah Azze ve Celle’nin “ve kehlâ ve yetişkin olarak” kavli, hikmetine dâhil olmakla birlikte, bundan önceki ilgili zarfa atfedilmiştir. Takdiri; “insanlara beşikte bebek iken konuşur ve yetişkin iken de konuşur” şeklinde olur. Doğumunun ardından bebeklik halinde konuşmuş olması mucize olduğuna göre, buna atıf olarak yetişkin halde de konuşacağının belirtilmesi aynı şekilde zorunlu olarak bunun bir mucize olduğunu ifade eder. Ancak üzerine alıntı yapılmasına delil olmaz. Zira yetişkinlik halinde konuşmak sıradan bir şeydir. Bunun haber verilmesinin özellikle mucizenin zikredildiği yerde bir anlamı olmazdı. Hatta burada kastedilen, onun yetişkin iken konuşmasının bebek iken konuşması gibi sıra dışı bir mucize olduğunu bildirmektir. Yani onun yetişkinlik çağından önce semaya yükseltileceği, sonra yeryüzüne indirilip yetişkinlik çağına kadar kalacağı, böylece insanlara yetişkinlik halinde de konuşacağı bildirilmiştir. Nitekim Muhaddislerin ve tarihçilerin çoğunluğu İsa aleyhisselam’ın otuz üç yaşında semaya yükseltildiğini belirtmişlerdir. Sahih hadiste geçtiği üzere o, yeryüzüne indiği zaman kırk sene kalacaktır. Yirmi dört yaşında olduğu da söylendi. Bunu İbn Cerir, Ka’b el-Ahbar’a ulaşan sahih bir isnad ile rivayet etmiştir. Yeryüzünde yedi yıl kalıp bunu kırka tamamlayacağı da söylenildi. Sahih olanı birincisidir. İkinci Ayet وَإِن مِّنْ أَهْلِ الْكِتَابِ إِلاَّ لَيُؤْمِنَنَّ بِهِ قَبْلَ مَوْتِهِ وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يَكُونُ عَلَيْهِمْ شَهِيدًا Allah Teâlâ buyuruyor ki; “Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.” Nisa 159 Bu ayet daha önce geçmiş ve İbn Cerir’den naklen, “ölümünden önce” ifadesindeki zamirin İsa aleyhisselam’a ait olduğu görüşünün en doğru görüş olduğunu belirtmiştik. İsa aleyhisselam nüzul ettiği zamanda mevcut olan ehli kitap içinde ona iman edip tasdik etmeyen kimse kalmayacaktır. Zira İsa aleyhisselam cizye koyacak, İslam’dan başka din kabul etmeyecek, bu dini kabul etmeyenlerle savaşacaktır. Bu ayetteki zamir İsa aleyhisselam’a ait olduğu için – ki sahih görüş budur – Ehli Kitap da ona iman etmek için semaya çıkamayacaklarına göre, onun nüzul edeceği şüphesiz bir gerçek olarak ortaya çıkar. Allah’ın izniyle yakında kaydedeceğimiz sahih mütevatir hadislerde açıklandığı gibi İsa aleyhisselam yeryüzüne nüzul edecektir. Üçüncü Ayet وَإِنَّهُ لَعِلْمٌ لِّلسَّاعَةِ فَلَا تَمْتَرُنَّ بِهَا وَاتَّبِعُونِ هَذَا صِرَاطٌ مُّسْتَقِيمٌ Allah Teala buyuruyor ki; “Şüphesiz ki o, kıyametin ne zaman kopacağının bilgisidir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve bana uyun; çünkü bu, dosdoğru yoldur.” Zuhruf 61 Abdullah el-Gımarî, “İkametul Burhan Ala Nuzuli İsa Aleyhisselam Fi Ahiriz Zaman” adlı kitabında bu ayet hakkında şöyle diyor; “Yani İsa aleyhisselam kıyamet için bir alamettir. Onun nüzul edeceği şüphesiz olarak buradan anlaşılır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in tefsiri bu şekildedir. İbn Hibban, Sahih’inde “Meryem oğlu İsa’nın Kıyamet Alameti Olarak Nüzul Edeceğinin Beyanı” diye bir başlık açmış ve şöyle rivayet etmiştir; Muhammed Bin el-Hasen Bin el-Halil – Hişam Bin Ammar – el-Velid Bin Müslim – Şeyban Bin Abdurrahman – Asım – Ebu Rezin – Ebu Yahya Mevla İbn Afra – İbn Abbas isnadıyla; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, “Şüphesiz ki o, kıyametin ne zaman kopacağının bilgisidir.”Zuhruf 61 ayeti hakkında buyurdu ki; “Meryem oğlu İsa kıyamet gününden önce nüzul eder.” Bu isnad sahihtir, bütün ravileri güvenilirdir. Asım meşhur kıraat imamlarındandır. İbn Abbas, Ebu Malik, el-Hasen, Mücahid, Katade, es-Süddî, ed-Dahhak, İbn Zeyd ve daha başkalarından, peygamber sallallallahu aleyhi ve sellem’in bu hadisinde gelenin aynısı rivayet edilmiştir. Bu rivayetler İbn Cerir’in Tefsir’inde muhtelif isnadlarla pek çok yoldan rivayet edilmiş olup hepsi de bu ayette kastedilenin İsa aleyhisselam’ın kıyamet gününden önce nüzul edeceği olduğunu ifade etmektedir. Bu ayetin tefsiri, başka şekilde tefsir edilemeyecek şekilde tayin edilmiştir. Bunun delillerine gelince; Birincisi; yukarıda geçtiği gibi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in tefsiri sahih olarak gelmiştir. İkincisi; İsa aleyhisselam’dan bahseden ayetlerin siyakı bunu göstermektedir. Allah Teala’nın ayetlerini oku; “Meryem oğlu İsa, bir misal olarak anlatılınca senin kavmin hemen bağrışmaya başladılar. “Bizim tanrılarımız mı hayırlı, yoksa o mu?” dediler. Bunu sana ancak tartışmak için söylediler. Doğrusu onlar kavgacı bir toplumdur. O, sadece kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek kıldığımız bir kuldur. Eğer dileseydik, içinizden, yeryüzünde yerinize geçecek melekler yaratırdık. Şüphesiz ki o İsa, kıyametin ne zaman kopacağının bilgisidir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve bana uyun; çünkü bu, dosdoğru yoldur.”Zuhruf 57-61 Ayetin akışını başka bir şekle değiştirerek konuşmak caiz değildir. İbn Cerir’in daha önce belirttiği gibi bu ancak teslim olmayı gerektiren, delaleti açık olan, açık bir ayet veya Rasul’ün açık bir haberi ile mümkün olur. Üçüncüsü; Şayet söylenildiği gibi zamir İsa aleyhisselam’dan başkasına ait olsa, bu Kitabul Hakim’in belagatinin tenzih edilmesi gerektiği bir zayıflık olurdu. Allame İbn Kesir , “Şüphesiz o, kıyamet için bir bilgidir”Zuhruf 61 ayeti hakkında der ki; “Bu ayetin tefsiri hakkında daha önce İbn İshak’ın tefsiri geçmişti. Buna göre burada, kastedilen; İsa aleyhisselam’ın ölüleri diriltmesi, anadan doğma körleri, baras hastalığı olanları ve başka hastalıkları iyileştirmesi gibi mucizelerdir. Ancak bunda şüphe vardır. Bundan daha da uzak olanı, Katâde’nin el-Hasen el-Basrî ve Saîd İbn Cübeyr'den naklederek anlattığıdır ki, buna göre ayetin başındaki zamir İsa aleyhisselam'a değil Kur'ân'a aittir. Ancak sahih olan, zamirin İsa aleyhisselam'a ait olmasıdır. Zira ayetin akışında İsa aleyhisselam zikredilmektedir. Bir de bu ayette kastedilen, İsa aleyhisselam’ın kıyamet gününden önce yeryüzüne inmesidir. Nitekim Allah Teâlâ başka bir ayet-i kerime’de “Kitâb ehlinden hiç kimse yoktur ki; ölümünden önce ona inanacak olmasın. O da kıyamet günü aleyhlerinde şâhid olacaktır.” Nisa, 159 buyurmaktadır. Ayrıca bu ayetin “Şüphesiz ki o, beklenen saat için bir işarettir” şeklindeki kıraati de bu anlamı güçlendirmektedir. Yani o, kıyametin meydana geleceğine bir işaret ve delildir. Ebu Hureyre, İbn Abbâs, Ebul-Âliye, Ebu Mâlik, İkrime, el-Hasen, Katâde, ed-Dahhâk ve başkalarından da bu şekilde rivayet edilmiştir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den mütevâtir olarak rivayet edilen hadislere göre; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, İsa aleyhisselam’ın kıyamet gününden önce adaletli bir imam ve hakem olarak ineceğini haber vermiştir… - bu konuda gelen hadisler ise malum, meşhur ve mütevatirdir. - bunları Guraba Yayınlarından çıkan İsa Aleyhisselamın nüzulü adlı tercememde görebilirsiniz - İsa Aleyhisselam’ın Nüzul Edeceğine Dair Sahabe ve Tabiin’den Gelen Rivayetler; 1- İbn Ebi Şeybe, Abdullah Bin Amr radıyallahu anhuma’dan rivayet ediyor; “Meryem oğlu İsa nüzul eder, Deccal onu görünce yağın eridiği gibi erir. Deccali öldürür, Yahudiler ondan ayrılıp savaşırlar. Hatta şüphesiz taş bile; -müslümana- “Ey Allah’ın kulu işte Yahudi burada, gel onu öldür” der.” 2- İbn Asakir, İbn Mesud radıyallahu anh’den rivayet ediyor; “Şüphesiz kıyamet gününden önce Meryem oğlu Mesih çıkacaktır.” 3- Hakim , sahih kaydıyla sahabelerden bir olan Ebut Tufeyl radıyallahu anh’den rivayet ediyor; “Ben Kufe’de iken denildi ki; “Deccal çıkmıştır” Bunun üzerine Huzeyfe Bin Useyd radıyallahu anh’e gittik ve dedim ki; “İşte Deccal çıkmış!” bana; “Otur” dedi, oturdum. Şöyle seslenildi; “O boyacının yalanıdır” Huzeyfe radıyallahu anh şöyle dedi; “Şüphesiz Deccal, zamanınızda çıksa, çocuklar onu hedef yapıp taşlarlar. Lakin o, insanların noksanlaştığı, din zayıfladığı ve insanların aralarının kötü olduğu zamanda çıkacaktır. O, her pınarı geri çevirir, yeryüzü ona koyun postunun dürülmesi gibi dürülür, Medine’ye kadar gelir, onun dışındakilere galip gelir, içindekileri alıkoyar, sonra İlya dağında Müslümanlardan bir topluluğu kuşatır. İçlerinden biri onlara şöyle der; “Bu zorbayla neden Allah’a ulaşıncaya yahut galip gelinceye kadar savaşmıyor da bekliyorsunuz?” bunun üzerine sabaha onunla savaşmak üzere karar verirler. Sabahladıklarında İsa İbn Meryem aleyhisselam onlarla beraber olur, Deccal’i öldürür ve ordusunu hezimete uğratırlar.” 4- Abd Bin Humeyd, İbnul Munzir – Şehr Bin Havşeb – Muhammed Bin Ali İbnul Hanefiyye isnadı ile rivayet ediyor; Muhammed Bin Ali, Allah Teala’nın; “Ehli Kitaptan hiç kimse yoktur ki ölümünden önce ona iman etmesin”Nisa 159 ayeti hakkında şöyle dedi; “Ehli Kitaptan her birine mutlaka melekler gelip yüzüne ve arkasına vuracaklar, sonra ona şöyle diyecekler; “Ey Allah’ın düşmanı! Şüphesiz İsa ölmedi. O semaya kaldırıldı. Kıyametten önce inecektir.” Böylece ona iman etmeyen ne bir Yahudi ne bir Hıristiyan kalmayacaktır.” Bu yazdıklarımı okursan belki Allah cc sana hidayet vere bilir. Kur’an-ı Kerimde çelişki olmadığını her zaman ve zeminde söylüyoruz. Çelişki Kur’an-ı anladıklarını zanneden, kendi anladıklaEmrah demiryentrını Kur’an’ın meali zanneden insanlardan kaynaklanıyor. Ehli Sünnetin üzerinde titizlikle durduğu İsa Alehisselamın ölmediği ve nüzulü meselesi bu konuda bir örnektEmrah demiryentir. Mesela Al-i İmran 55 ve Al-i İmran 117. ayeti kerimelerinde “müteveffike” kelimesi vardır. Bu kelimenin manaları arasında “seni vefat ettireceğim” manası da vardır ancak o mana alınamaz. Neden o mana alınamaz? çünkü eğer o manayı alırsanız diğer ayetler ile çelişirsiniz. “Bir de inkarlarından ve Meryem’e büyük bir iftira atmalarından ve “Biz Allah’ın peygamberi Meryemoğlu İsa Mesih’i öldürdük” demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Fakat onlara öyle gibi gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, bu konuda kesin bir şüphe içindedirler. O hususta hiçbir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesin olarak öldürmediler. Fakat Allah onu kendisine yükseltmiştir. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” Nisa Suresi 156-157-158 Bakınız ayeti kerimede yahudilerin öldürdük demelerinden dolayı kalplerinin mühürlendiğine ve lanete uğradıklarına vurgu yapılırken kesinlikle öldürülmediği vurgulanıyor ve öldürülmediğinin vurgulanmasının ardından “yükseltildiği” söyleniyor. KELİMENİN DİĞER MANALARI DURURKEN!… Mesela Taha suresinde “Rahman arşı istiva etti” ayetine “arşa oturdu” manası veremezsiniz. İstivanın manaları arasında oturmak da vardır ancak onu alamazsınız. Alırsanız “Onun misli hiçbir şey yoktur” ayeti ile çelişirsiniz. Biz de oturduğumuza ve Allah’ın yarattığı hiçbir şeye benzemeyeceğine göre oturma manasını vermeniz imkansızdır. İstivanın hükümran olmak, hüküm sürmek gibi manaları da vardır. Aynı şey işte tam burada da geçerlidir. “teveffa” kelimesi çeşitli manalara gelmektedir. İşte basit bir lügatten örnek Burada biz “öldü manası” veremeyeceğimize göre Kur’an-ı kerimin diğer ayetlerini tefsir eder şekilde “tamamını almak” manası verilmelidir ki, Müfessir Sahabeler ve ehli sünnet alimler bu manayı vermişlerdir. İşte bu ayetlerin ehli sünnet ulemasına göre verilen tefsirli meali “Hani Allah buyurmuştu ki “Ey İsa! Şüphesiz Ben seni yeryüzünden tamamen alıp ikinci kat semaya kaldırarak, Yahudilerin öldürme teşebbüsünden kurtarıcıyım, seni Kendi meleklerimin karargahı olan göklerime yükselticiyim, o kafir olmuş kimselerin kötü muamelelerinden seni tertemiz ediciyim ve kıyamet gününe kadar sana hakkıyla uymuş olan Müslümanları hem ilmi sahada, hem de silah güvcü bakımından inkar etmiş olanların üstünde galip kılıcıyım! Sonra ahirette senin de, ümmetinin de dönüşünüz ancak banadır! Artık o zaman, dini konularla alakalı kendisinde ihtilaf etmekte bulunmuş olduğunuz şeyler hususnda, aranızda kimin haklı, kimin haksız olduğuna Ben hüküm vereceğim.” Ali İmran 55 “Ben onlara benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a ibadet edin!’ diye Senin bana kendisini söylememi emretmiş olduğun şeyden başkasını söylemedim. İçlerinde bulunduğum sürece ben kendileri üzerine bir şahit ve gözcü idim. Fakat sen beni göklere kaldırarak içlerinden tamamen alınca, onlar üzerine tam manasıyla gözcü ve koruyucu olan Rakib sadece Sen oldun. Zaten Sen bizim sözlerimiz ve işlerimiz dahil her şeye hakkıyla şahitlikte bulunan bir Şehid’sin.” Maide 117 Ayeti celilede geçen “Seni vefat ettirecek benim” cümle-i celilesinden yola çıkarak şu anda İsa Aleyhissealmın vefat etmiş olduğunu, dolayısıyla kıyamete yakın dünyaya gönderilmeyeceğini söyleyenler, diğer bir çok ayet-i kerime ve hadisi şerifle çelişen, dolayısıyla da Ehl-i Sünnet’e muhalif olan batıl bir inançtadırlar. Zira ehli sünnet uleması, burada geçen “teveffi” kelimesini; halk dilinde yaygın olan “öldürme” anlamında değil de, lugatlerde bilinen “tamamıyla alma” manasında tefsir etmişlerdir. Zaten peşi sıra gelen “Seni kendi kendime yükselteceğim” ifadesi de bunun, ölen diğer mubarek insanların ruhlarının göğe yükseltilmesi gibi ruhani bir ref’ anlamında olmayıp, bir insanın hem bedeni hem de ruhuyla diri olarak göğe yükseltilmesi manasında olduğuna işaret etmektedir. Ulemanın bu hususta farklı cevapları varsa da, Sahabelerin baş müfessiri İbni Abbas Radıyallahu anhuma dan nakledilen; Taberi ve kurtubi Rahimehullah tarafından da tercih edilen sahih görüş; İsa Aleyhisselam’ın hiç ölüm tatmaksızın ve uyutulmaksızın canlı ve uyanık haliyle göğe kaldırıldığıdır. Beyzavi Tefsiri, Nesefi Tefsiri, Alusi ve Hazin Tefsirleri HADİSİ ŞERİFLER Ayetlerin yanında hadisi şeriflerde bu ayetlerin bu manada olduklarına işaret etmektedir. Benim dinim üzerine İsa gelir, Deccalı öldürür, sonra kıyamet kopar. [ İsa gelince Deccalı öldürür. [Müslim, Taberani, Ruyani, Ziya el makdisi] İsa, Deccalı öldürdükten sonra iki kişi arasında düşmanlık kalmaz. [Müslim] Bir ümmet ki başında ben, sonunda İsa gelir. Allah onları hor etmez. [Hâkim, Ebu Nuaym] Ne mutlu İsa indikten sonraki hayata… [ Ahir zamanda İsa indikten sonraki hayat ne güzeldir. Yağmur yağdırması için gökyüzüne, bitki bitirmesi için yeryüzüne izin verilir. Tohumu düz bir taşa ekersen yeşerir. Bir kişi aslanın yanından geçer aslan ona zarar vermez. Yılana basar da, onu sokmaz. İnsanlar arasında menfaat mücadelesi, karşılıklı haset ve kin olmaz. [Ebu Said-en-Nakkaş] İsa, âdil bir hakem olarak indiği zaman kin, nefret ve haset kalkacaktır. [Müslim] İsa benim yanıma gömülecektir. [Tirmizi] Kur’an çelişmez, çelişen ancak ve ancak Kur’an ve sünnete muhalif olan kafalardır… Hristiyan öğretisindeki miraç günlerinden biridir. İsa'nın öldükten 3 gün sonra dirildiğine ve birçok insana görüldükten sonra, 40. günde havarilere görünüp, göğe, Tanrı'nın yanına yükseldiğine inanılır. İsa'nın Göğe Yükselişi Bayramı'nın tatil günü olmadığı ülkelerde, bayram hemen ardından gelen pazar günü Hz İsa nereden göğe yükseldi?2 Hz İsa öldü mü ölmedi mi?3 Islam’a göre Hz İsa öldü mü?4 Islama göre İsa nasıl öldü?5 Hz İsa neden göğe çıktı?6 Hz İsa nin yerine kim çarmıha gerildi?7 Hz isa kim öldürdü?8 Hz isa neden göğe yükseldi?Hz İsa nereden göğe yükseldi?İnanışa göre Hazreti İsa, Kudüs'e yukarıdan bakan bu tepe üzerinde çarmıha gerilmiş, ölü bedeni çarmıhtan indirildikten sonra hemen yanındaki bir mağaranın içindeki taş bir yatağın üzerine yatırılmıştı. Hazreti İsa burada göğe İsa öldü mü ölmedi mi?Onun her insan gibi yemek yediğini anlatarak beşerin bütün zaaflarını taşıdığını açıkça gösterir ve Hz. İsa'ya tanrılık veya tanrının oğlu gibi sıfatların onun vefatından sonra yakıştırıldığını söyler. Kuran, Hz. İsa'nın idam edilerek ölmediğini kesinlikle ifade göre Hz İsa öldü mü?Kur'an'a göre İsa çarmıha gerilmemiş, ancak Tanrı tarafından fiziksel olarak göğe yükseltilmiştir ve dolayısıyla hiç göre İsa nasıl öldü?İsa çarmıhta veya başka bir surette öldürülmemiştir. Öldürdükleri kişi, onlara İsa gibi görünmüştür. Bu yüzden öldürdükleri kimsenin İsa olduğu zannına kapılıp "Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" diye düşünmüşlerdir. Taberi'nin anlattığı farklı bir rivayette, havarilerden birisi İsa'ya ihanet İsa neden göğe çıktı?Katolik Litürjisinde, İsa'nın Göğe Yükselişi Bayramı'nın anlamı hem İsa'nın dönüşünü hem de Hristiyan cemaatindeki kalıcı varlığını vurgular. İsa'nın cennete yükselişi, hem insanların hem de İsa'nın yüceltilmesi olarak İsa nin yerine kim çarmıha gerildi?İslâmî rivayetlere göre çarmıha gerilen kişi, Îsâ'nın yerini yahudilere ve Roma makamlarına gösteren Yahuda İskaryot'tur. Hain Yahuda tam Îsâ'yı ele vereceği sırada Îsâ'nın sûretine büründürülmüş ve Îsâ yerine çarmıha kendisi isa kim öldürdü?Romalı tarihçiler Josephus ve Tacitus'a göre göre İsa, vali Pilate tarafından çarmıha isa neden göğe yükseldi?Katolik Litürjisinde. Katolik Litürjisinde, İsa'nın Göğe Yükselişi Bayramı'nın anlamı hem İsa'nın dönüşünü hem de Hristiyan cemaatindeki kalıcı varlığını vurgular. İsa'nın cennete yükselişi, hem insanların hem de İsa'nın yüceltilmesi olarak görülür.

hz isa öldü mü ayet